Obligation & Necessity (Zorunluluk & Gereklilik)
MUST zorunluluk ve yükümlülük belirtir, konuşulan anı veya geleceği vurgular:
- "I must go now." (Şimdi gitmeliyim.)
- "You must be there on time." (Zamanında orada olmalısın.)
HAVE TO "must" gibi zorunluluk belirtir ama daha güçlüdür ve tüm zamanlarda kullanılabilir:
- "We have to arrive before him." (Ondan önce varmak zorundayız.)
- "I have to be in the office on time." (Zamanında ofiste olmak zorundayım.)
MUST ve HAVE TO arasındaki farklar:
- Acil durumlar için "must" kullanılır; dış etkenlerden kaynaklanan zorunluluklar için "have to"
- "Must" konuşmacının kendi fikrine göre zorunluluğu belirtir; "have to" başkaları tarafından belirlenen zorunluluğu belirtir
HAVE TO & HAVE GOT TO aynı anlamdadır, ancak "have got to" daha çok Amerikan İngilizcesi'nde kullanılır.
NEED gereklilik belirten bir kip belirtecidir:
- "I need cook something for dinner." (Akşam yemeği için bir şeyler pişirmem lazım.)
Dikkat: "Mustn't" ve "Don't have to" arasında önemli bir fark vardır. "Mustn't" (yapmamalısın) yasaklama bildirir; "Don't have to" (yapmak zorunda değilsin) zorunluluk olmaması anlamına gelir.
NEEDN'T HAVE + V3 geçmişte gerekmediği halde yapılmış bir işi belirtir:
- "You needn't have written the letter." (Mektubu yazmanıza gerek yoktu.)
SHOULD & OUGHT TO bir şeyin yapılması gerektiğini, doğru olanın bu olduğunu belirtir:
- "You should ask your teacher." (Öğretmeninize sormalısınız.)