Edebiyatın Diğer Bilimlerle İlişkisi
Edebiyat ve tarih arasında güçlü bir bağ vardır. Tarih, geçmişteki olayları neden-sonuç ilişkisi içinde anlatırken, edebiyat bu olayları sanatsal bir dille yeniden yorumlar. Örneğin, Kurtuluş Savaşı yıllarını anlatan bir roman yazmak isteyen bir yazar, tarihi metinlerden yararlanır ve bu bilgileri edebi bir forma dönüştürür.
Edebiyat eserleri, coğrafi özellikleri de yansıtır. Bir hikayenin veya romanın geçtiği mekanın özellikleri, eserin atmosferini belirler. Yaşar Kemal romanlarında Adana ve çevresini, Aşık Veysel şiirlerinde Sivas'ı, Karacaoğlan ise koşmalarında Anadolu dağlarını anlatır. Bu şekilde coğrafi bilgiler, edebi eserler aracılığıyla okuyucuya aktarılır.
Edebiyat; sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi bilimlerle de iç içedir. Toplumsal hareketler ve sınıflar edebiyat aracılığıyla günümüze ulaşırken, karakterlerin ruh halleri ve düşünceleri psikolojinin konusudur. Felsefi akımlar edebi eserleri etkilerken, edebi eserler de felsefeye katkı sağlar.
Biliyor musun? Güzel sanatlar üç ana gruba ayrılır: İşitsel (edebiyat, müzik), görsel (resim, heykel, mimari) ve dramatik (tiyatro, sinema, dans, bale, opera). Edebiyat, işitsel sanatlar arasında yer alsa da diğer tüm sanat dallarıyla etkileşim halindedir!
Güzelliğin peşinde olan insanoğlu, idealize ettiği bu güzelliği yansıtmak için tüm sanat dallarını kullanır. Bu nedenle edebiyat, diğer sanat dallarıyla sürekli iletişim halindedir ve onlardan beslenir.