Edebi Akımlar ve Özellikleri
Edebi akımlar boşlukta oluşmaz. Toplumsal yapıdaki değişimler, dönemin siyasi yönetimleri, felsefi akımlar ve sanatçıların yenilik arayışları bu akımların doğmasında etkili olur. Bu yüzden her akım, doğduğu dönemin izlerini taşır.
Hümanizm, "insancıllık" anlamına gelen ve özünde insan sevgisini barındıran bir akımdır. Dante ve Boccaccio ilk ürünlerini vermiş, estetik kaygısından ziyade insan odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Daha sonraki birçok sanat akımına ilham kaynağı olmuştur.
Klasisizm Fransa'da doğmuş, akıl ve sağduyuyu ön plana çıkaran bir akımdır. Konularını tarih ve mitolojiden seçer, kahramanları genellikle soylulardır. Dil kusursuz olmalı, kaba ve çirkin unsurlar yer almamalıdır. Corneille, Racine ve Moliere önemli temsilcileridir. Türk edebiyatında Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa bu akımdan etkilenmiştir.
Romantizmde ise duygu, coşku ve hayal ön plandadır. Fransa'da ortaya çıkan bu akım, din ve doğaya önem verir. Günlük hayat ve milli tarihten konular seçer, betimlemelere yer verir. Victor Hugo ve Goethe gibi ustalar yetiştirmiş, bizde ise Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi bu akımın temsilcileri olmuştur.
Realizm duygu ve hayallerden uzak, gözleme dayalı bir akımdır. Gerçek hayattan konular seçer, mekân tasvirleri önemlidir. Toplumun her kesiminden kişileri konu edinir. Balzac ve Dostoyevski dünyada, Halit Ziya Uşaklıgil ve Sabahattin Ali ise Türk edebiyatında bu akımın önemli isimleridir.
Not: Bir edebi akımı anlamak için sadece özelliklerini bilmek yetmez. O akımın hangi koşullarda, neden ortaya çıktığını da bilmelisin. Böylece eserleri daha derin anlayabilirsin!