Tarihin Kaynakları
Tarihçiler geçmişi anlamak için çeşitli kaynaklardan yararlanır. Bu kaynaklar oluşma biçimlerine göre farklı türlere ayrılır. Bunları tanımak, tarihi araştırmaları daha iyi anlamamızı sağlar.
Sözlü kaynaklar, nesilden nesile aktarılan bilgileri içerir. Destanlar, hikayeler ve menkıbeler bu gruba girer. Oğuz Kağan Destanı, Dede Korkut Hikayeleri ve Gılgamış Destanı gibi eserler, oluştukları dönemin kültürel özelliklerini yansıtır. Bu kaynaklar tamamen gerçeği yansıtmasa da, içinde oluştukları toplumun değer yargıları hakkında önemli bilgiler verir.
Yazılı kaynaklar tarih çalışmalarının temelini oluşturur. Arşiv belgeleri, kil tabletler, kitabeler, mektuplar, paralar, gazeteler ve kitaplar bu gruba girer. Yazılı kaynaklar, geçmişe dair en güvenilir bilgileri sağlar çünkü olaylarla aynı dönemde kayda geçirilmiştir.
Modern çağda sesli ve görüntülü kaynaklar da önem kazanmıştır. Belgeseller, video ve ses kayıtları, haritalar ve fotoğraflar tarihçilere değerli bilgiler sunar. Bu kaynaklar özellikle yakın tarih araştırmalarında kullanılır.
Eşya ve nesneler de tarih araştırmalarında kullanılır. Arkeolojik kalıntılar, silahlar ve süs eşyaları gibi maddi kültür ürünleri, yazılı kaynakların yetersiz kaldığı durumlarda özellikle değerlidir.
İlginç bilgi: Birinci el kaynaklar olayların yaşandığı dönemde oluşturulurken, ikinci el kaynaklar daha sonra birinci el kaynaklara dayanarak oluşturulmuştur. Tarihçiler için birinci el kaynaklar genellikle daha değerlidir.