Demokrasi Serüveni
Günümüz demokrasisinin temelleri eski Yunan toplumunda ortaya çıkmıştır. Site adı verilen şehir devletlerinde, halk agora denilen meydanlarda toplanır ve kararlar orada alınırdı. Bu, doğrudan demokrasinin ilk örneğidir.
Demokrasinin önemli belgeleri arasında, İngiltere'de kralın yetkilerini kısıtlayan Magna Carta (1215) ve Fransız İhtilali sonrası ortaya çıkan insan hakları bulunur. 1948 yılında ise İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edilmiştir.
Demokrasinin temel ilkeleri katılım, özgürlük, eşitlik, milli egemenlik ve çoğulculuktur. Günümüzde çoğunlukla uygulanan temsili demokraside halk kendini temsil edecek kişileri seçer.
Düşünmeye değer: Eski Türk devletlerinde demokratik değerlere ait birçok uygulama vardı. Örneğin kurultay, önemli kararların alındığı bir danışma meclisiydi ve hakan bile kanunlara aykırı davranırsa cezalandırılırdı.
Osmanlı Devleti, I. Meşrutiyet'in ilanıyla (1876) ilk defa anayasal düzene geçmiştir. Kanun-i Esasi adı verilen ilk anayasa bu dönemde hazırlanmıştır.
TBMM'nin açılması (23 Nisan 1920) ve Cumhuriyet'in ilanı (29 Ekim 1923) Türkiye'nin demokrasi tarihinde önemli dönüm noktalarıdır. Atatürk döneminde çok partili hayata geçiş denemeleri yapılmış, Cumhuriyet Halk Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuştur.
Türkiye, pek çok uluslararası kuruluşa üyedir: Birleşmiş Milletler (1945), NATO (1952), Avrupa Konseyi (1949), OECD (1961), AGİT (1973), İslam İş Birliği Teşkilatı (1969) ve D-8 (1977).
Dünyamız küresel sorunlarla karşı karşıyadır. İklim değişiklikleri, çevre kirliliği ve hızlı nüfus artışı gibi sorunlar tüm insanlığı tehdit etmektedir. Bu sorunların çözümü için devletlerin iş birliği yapması gerekmektedir.