Taif ve Yesrib (Medine)
Taif
Sakif kabilesinin hâkimiyetindeki Taif, zengin su kaynakları ve verimli topraklara sahipti. Taifliler tarımda ileri gitmişler, şehri meyve bahçeleri ve üzüm bağlarıyla donatmışlardı. Başlangıçta ürünlerini Mekkeli tüccarlar aracılığıyla satarken, zamanla kendileri de ticarette ustalaşmışlardı.
Taif'teki ticari canlılık, bazı Yahudi tüccarları da buraya çekmiş ve şehirde küçük bir Yahudi toplumu oluşmuştu. Şehir, sulak arazileri ve verimli topraklarıyla Hicaz bölgesinin önemli tarım merkezlerinden biri olmuştu.
Yesrib (Medine)
Yesrib, Hz. Muhammed'in (s.a.v) hicretinden sonra Medine adını almıştır. Su kaynakları bakımından oldukça zengin olan bu şehir, tarımsal faaliyetlere çok uygundu.
Şehirde yaşayan topluluklar:
- Yahudi kabileleri: Benî Kurayza, Benî Kaynuka ve Benî Nadir
- Arap kabileleri: Evs ve Hazrec
Yahudilerin Yesrib'e gelişleri hakkında en yaygın görüş, Bâbil Kralı Buhtunnasr'ın Kudüs'ü işgal ettikten sonra sürgün ettiği Yahudilerden bir kısmının buraya yerleşmiş olmasıdır. Bu Yahudi kabileleri zamanla Arap geleneklerini benimsemiş ve Arap isimleri kullanmaya başlamışlardı.
Evs ve Hazrec kabileleri putperestliği benimsemiş ve Menât isimli puta tapınıyorlardı. İki kabile arasında sürekli çatışmalar yaşanıyordu.
Yesrib'in ekonomisi tarım, hayvancılık, dokumacılık ve demirciliğe dayanıyordu. Özellikle Benî Kaynuka kabilesi kuyumculuk ve silah imalatında uzmanlaşmıştı. Yahudiler, şehrin ekonomisinde önemli bir role sahiptiler.
Bunu Bil! Yesrib'deki Evs ve Hazrec kabileleri arasındaki çatışmalar, daha sonra Hz. Muhammed'in (s.a.v) şehre hicretini kolaylaştıran faktörlerden biri olacaktı. İki kabile arasındaki anlaşmazlıkları çözebilecek tarafsız bir hakeme ihtiyaç duyuluyordu.