Türklerin İslamiyeti Kabulü ve Yayılışı
Türkler İslam dinini tamamen gönüllü olarak benimser - bu süreçte hiçbir zorlama ve baskı uygulanmaz. Müslümanların fethettiği topraklarda bu hoşgörülü yaklaşım, Türklerin dine olan ilgisini artırır.
Din ve bilim ilişkisi de İslamiyetin kabulünde önemli rol oynar. Din yaratıcının kim olduğunu açıklarken, bilim yaratılışın nasıl gerçekleştiğini araştırır - bu iki alan birbirini tamamlar.
Türklerin yerleşik hayata geçmesi ve önceki inanç sistemleri ile İslam arasındaki benzerlikler, dinin kabulünü kolaylaştırır. Özellikle Gök Tanrı inancı ile İslam'daki Allah anlayışı arasında paralellikler vardır.
İslam'ın cihat anlayışı ve şehitlik fikri de Türk milletinin savaşçı karakterine uygun düşer. Bu değerlerin örtüşmesi, dinin hızla benimsenmesini sağlar.
İlk Müslüman Türk devleti: İdil (Volga) Bulgar Devleti, 689 yılında İslamiyeti resmi olarak kabul eder.
Türkler arasında İslam'ın yayılmasında ticaret yolları, bilim adamlarının çalışmaları ve mistik akımlar etkili olur. Ahmet Yesevi, Mevlana ve Hacı Bektaş Veli gibi büyük mutasavvıflar, İslam'ı Türk kültürüyle harmanlayarak sunar.
Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular gibi Türk devletleri, İslamiyetin yayılmasında önemli rol oynar. Bu devletler döneminde Kuran tefsiri, fıkıh ve kelam ilmi gibi alanlarda büyük eserler verilir.