Türk Edebiyatının Kökleri ve Ana Dönemleri
Türk edebiyatı denince aklına sadece okul kitaplarındaki şiirleri getirme - aslında bu, binlerce yıllık bir hikayenin parçası! İslamiyet öncesi Türk edebiyatı tamamen sözlü geleneğe dayanıyordu ve insanlar duygularını, hikayelerini ağızdan ağıza aktarıyorlardı.
Bu dönemde üç önemli tür vardı: koşuk (sevgi ve doğa şiirleri), sagu (ölüm şiirleri ve ağıtlar), sav (atasözleri). Bunlar günlük yaşamın her anını kapsıyordu - doğum, ölüm, aşk, savaş... İlk yazılı belgelerimiz Orhun Yazıtları oldu ve Kaşgarlı Mahmut'un Divanü Lügatit-Türk eseri Türkçe'nin ilk sözlüğü sayılır.
Halk edebiyatı sıradan insanların sesiydi - koşmalar ve ağıtlarla duygularını dile getiriyorlardı. Divan edebiyatı ise saray çevresinde gelişti ve Arapça-Farsça etkisiyle gazel ve mersiye türlerinde kendini gösterdi. Dede Korkut Hikayeleri de bu dönemin en değerli eserlerinden biri olarak kaldı.
💡 Unutma: Bu üç dönem birbirinin devamı niteliğinde - her biri öncekinin temelini alarak yeni özellikler kazandı!