Sagu ve Sav: İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Türleri
Sagular, İslamiyet öncesi dönemde ölen kişilerin ardından duyulan üzüntüyü dile getiren şiirlerdir. Diğer türlerde olduğu gibi bu şiirler de kopuz eşliğinde okunurdu. Sagularda redif ve kafiye bulunur, ancak sanatsallıktan çok samimiyet ön plandadır.
İslamiyet sonrası dönemde sagular, halk edebiyatında ağıt, divan edebiyatında ise mersiye adını almıştır. Bilinen en meşhur sagu örneği, "Alp Er Tunga Öldi Mü?" şiiridir. Bu şiir, Kaşgarlı Mahmut tarafından Divanu Lügati't Türk adlı esere eklenmiştir.
Savlar ise İslamiyet öncesi dönemin kısa ve özlü sözleridir. Yaşamla, toplumla ve insan doğasıyla ilgili öğütler içeren bu sözler, nazım biçimi değildir. Savlar, İslamiyet sonrası divan edebiyatında "darb-ı mesel" olarak adlandırılmıştır.
Not: Sagular ve savlar, Türklerin İslamiyet'i kabul etmeden önceki kültürel birikimini yansıtan önemli edebi türlerdir. Bu türleri öğrenmek, edebiyatımızın kökenlerini anlamak açısından çok değerlidir.