İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı ve Özellikleri
Türklerin İslam'ı kabul etmeden önce oluşturdukları edebiyat çoğunlukla sözlüdür. Yazılı eser sayısı oldukça azdır. Bu durum, göçebe yaşam tarzının doğal bir sonucudur.
Eski Türk toplumlarında sığır (genel sürek avları), şölen (kurban törenleri) ve yuğ (yas ve ölüm törenleri) adı verilen dini törenler sırasında edebiyat ürünleri ortaya çıkmıştır. Bu törenleri şaman, kam, baksı ve ozan adı verilen kişiler yönetirdi. Bu kişiler büyücülük, müzisyenlik, hekimlik ve şairlik gibi farklı yeteneklere sahipti.
İslamiyet öncesi Türk şiirinde hece ölçüsü kullanılmış, genellikle yarım uyak tercih edilmiştir. Nazım birimi dörtlük olan bu şiirlerde yabancı dillerin etkisi yoktur ve sözcük dağarcığı sınırlıdır. Şairler benzetmelerinde doğadan esinlenmiş, şiirlerinde kahramanlık, yiğitlik, ölüm, savaş ve aşk temalarını işlemişlerdir.
Not: Bu dönemde ozanlar törenlerde milli sazlarını (Oğuzlarda kopuz) kullanarak destan parçalarını, koşuk ve sagu adı verilen şiirlerini söylerdi. Bu gelenek, Türk kültürünün canlı kalmasında önemli rol oynamıştır.