Edebiyat-Toplum İlişkisi ve Edebi Akımlar
Edebiyat ve toplum birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Güçlü bir edebiyat, güçlü bir kültürün göstergesidir. Edebi eserler toplumun özelliklerini yansıtır ve sorunlarını dile getirir. Bir milletin ne olduğunu anlamak için o milletin edebiyatına bakmak yeterlidir.
Dünya edebiyatında birçok akım ortaya çıkmıştır. Klasisizm, Boileau'nun öncülüğünde akıl ve sağduyuyu önemseyen, "sanat sanat içindir" anlayışını benimseyen bir akımdır. Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa Türk edebiyatındaki temsilcileridir. Romantizm ise Victor Hugo öncülüğünde klasisizme tepki olarak doğmuş, duygu ve hayallere, doğaya önem veren bir akımdır. Namık Kemal bu akımın Türk edebiyatındaki önemli ismidir.
Realizm, gözlem ve belgeye dayanan, gerçekçiliği ön plana çıkaran bir akımdır. Recaizade Mahmut Ekrem ve Mehmet Rauf gibi isimler Türk edebiyatında realizmin temsilcileridir. Naturalizm ise realizmin ileri aşaması olarak kabul edilir ve deneysel roman anlayışıyla Emile Zola tarafından temsil edilmiştir.
💡 İpucu: Edebi akımları hatırlamak için bir zaman çizelgesi oluşturabilirsin. Her akımın "tepki olarak doğduğu" akımı not et - böylece aralarındaki ilişkiyi daha kolay kavrayabilirsin!
Daha modern akımlar arasında Sembolizm (Ahmet Haşim), Empresyonizm (izlenimcilik), Ekspresyonizm (dışavurumculuk) ve Sürrealizm (gerçeküstücülük) yer alır. Bu akımlar genellikle "sanat sanat içindir" anlayışını benimsemiştir. Garip akımı ise Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat tarafından temsil edilmiş, sadeliği esas almıştır.
Anlatım teknikleri açısından edebiyatta iç konuşma, bilinç akışı, iç çözümleme ve geriye dönüş gibi yöntemler kullanılır. Hikaye türleri ise iki ana başlıkta incelenir: olay hikayesi (Ömer Seyfettin) ve durum hikayesi (Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık).