Edebi Akımlar: Klasizm, Romantizm ve Diğerleri
Klasizm 17. yüzyılda Fransa'da doğan bir akımdır. Akıl ve sağduyuya büyük önem verir. Konularını Eski Yunan ve Latin edebiyatlarından alan klasizmde, karakterler genellikle soylu ve seçkin kişilerdir.
Bu akımda "nasıl anlatıldığı" yani biçim çok önemlidir ve dil kusursuz olmalıdır. Sanatçı, eserinde kendi kişiliğini gizler ve "sanat için sanat" görüşünü benimser. Tiyatroda "üç birlik kuralı" (olay, zaman, mekan) uygulanır. Türk edebiyatında bu akımı Şinasi ve Ahmet Refik Paşa temsil etmiştir.
Romantizm ise 19. yüzyılda yine Fransa'da, klasizmin katı kurallarına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Hayaller ön plandadır ve sanatçı kişiliğini gizlemez. "Sanat toplum içindir" anlayışıyla her kesimden insanı konu edinir. Tasvir ve gözleme önem verilir, zıtlıklardan yararlanılır. Türk edebiyatında Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi ve Recaizade Mahmut Ekrem bu akımın temsilcileridir.
Not: Edebi akımları sınavlarda sıkça karşılaştırarak soruyorlar. Özellikle klasizm ve romantizmin zıt yönlerini akıl−duygu,bic\cim−ic\cerik,kuralcı−o¨zgu¨r iyi kavramalısın!
Realizm ve Natüralizm de 19. yüzyılın önemli akımlarıdır. Realizm, romantizme tepki olarak doğmuş, günlük hayatı ve toplum gerçeklerini çarpıtmadan anlatmayı amaçlamıştır. Natüralizm ise realizmi daha da ileri götürerek toplumu bir laboratuvar, insanı deney konusu olarak görmüş ve neden-sonuç ilişkisine (determinizm) dayanmıştır.