1923-1940 Arası Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda Hikaye
Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki hikayecilikte gözleme dayalı gerçekçilik ön plandadır. Bu dönemde hikaye, diğer türlerden bağımsız bir kimliğe kavuşmuştur. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin gibi yazarlar bu alanda eserler vermiştir.
Bu dönemde yazılan hikayelerde "sanat toplum içindir" anlayışı hakimdir ve toplumsal sorunlar sade bir dille anlatılır. Psikolojik ve toplumsal içerikli bu hikayelerde iki temel yaklaşım göze çarpar: olay hikayeleri ve durum hikayeleri.
Olay hikayesi (Maupassant tarzı), klasik hikaye olarak da bilinir. Bu tür hikayelerde olay örgüsü merkezdedir ve serim, düğüm, çözüm bölümleri belirgindir. Merak unsuru önemlidir ve hikaye sonunda olay çözüme kavuşturulur. Türk edebiyatında Ömer Seyfettin bu tarzın öncüsüdür.
💡 Bilgi Notu: Bu dönemin en tanınmış olay hikayesi örnekleri arasında Reşat Nuri Güntekin'in "Leyla ile Mecnun"u, Sabahattin Ali'nin "Ses" ve "Kamyon"u, Sait Faik Abasıyanık'ın "Son Kuşlar" ve "Lüzümsuz Adam" hikayeleri sayılabilir.
Bu döneme ait hikayelerde kullanılan dil sadedir ve hikaye kurgusu genellikle kolay anlaşılır niteliktedir. Böylece geniş kitlelere ulaşma ve toplumsal mesajları aktarma amacına hizmet edilmiştir.