Osmanlı Diplomasisi ve Hikaye Türleri
Karlofça Antlaşması, Osmanlı diplomasi anlayışında dönüm noktası oldu. Antlaşma sonrası Osmanlı Devleti'ni temsil eden Rami Mehmed Paşa, reisülküttaplıktan sadrazamlığa getirildi. Karlofça öncesi dönemlerde Osmanlı Devleti tek taraflı diplomasi anlayışıyla hareket etmişti, ancak bu anlayış artık değişmeye başlıyordu.
Hikaye türlerinde "bireyin iç dünyasını ele alan eserler" önemli bir tür olarak karşımıza çıkar. Bu hikayelerde yazar, bireyi psikolojik yönüyle anlatır ve olay örgüsünü arka planda tutar. Kahramanların topluma yabancılaşması işlenen temel konulardandır.
Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra ve Samiha Ayverdi gibi yazarlar bu tarzın önemli temsilcileridir. Bu hikaye türünde iç çözümleme, iç konuşma ve bilinç akışı gibi teknikler kullanılır. Yazarlar, psikoloji ve psikiyatri bilimlerinden yararlanarak karakterlerin iç dünyasını analiz eder.
Bilgi Kutusu: İyi bir hikayede anlatım samimi, içten, akıcı ve duru olmalıdır. Hikaye anlatım tarzı olarak 'bireyin iç dünyası', 'dini-milli duygular', 'toplumsal gerçekçilik' ve 'modernist' olmak üzere dört ana gruba ayrılır.