Türk-İslam Devletlerinde Sosyal ve Siyasal Yapı
Türk-İslam devletlerinde ordu, devletin belkemiğini oluşturuyordu. Ordular merkez kuvvetleri ve eyalet kuvvetleri olarak ikiye ayrılıyordu. Merkez kuvvetlerinde Gulam denilen esir kökenli muhafızlar ve Türklerden oluşan Hassa Ordusu bulunurdu. Eyalet kuvvetleri ise yurtluk ve iktalardan yetişen sipahilerden oluşuyordu.
Hukuk sistemi ise örfi (idari) ve şer'i (dini) olarak ikiye ayrılmıştı. İdari hukukun başında Emir-i Dad, şer'i hukukun başında ise Kadı'l-Kudat bulunurdu. Mahkeme kararları temyize açıktı ve en son Divan-ı Mezalim'e kadar çıkabilirdi.
Toplum yapısında şehirli-köylü, Müslim-Gayr-i Müslim (zimmiler) ayrımları olsa da herkes hukukun koruması altındaydı. Ekonomik hayatta tarım, ticaret, hayvancılık, madencilik ve sanayi gelişmişti. Esnaf ve zanaatkârlar arasında ahilik örgütlenmesi vardı. Bu yapı ahlaki ve mesleki eğitim, dayanışma ve kaliteli üretimi teşvik ediyordu.
İlginç Bilgi: Avrupa, birçok buluş ve tekniği Haçlı Seferleri sırasında Müslümanlardan öğrenmiştir. İslam medeniyeti o dönemde bilim ve teknolojide çok ilerideydi!
Türk-İslam devletlerinde bilim ve kültür alanında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Karahanlılar ilk medreseleri ve bimaristanları (hastane) kurmuş, Büyük Selçuklular ise Nizamiye Medreseleri ile dünyanın ilk üniversitesini açmıştır. Farabi, İbni Sina, El-Harezmi gibi bilginler matematik, tıp ve felsefe alanlarında çığır açan çalışmalar yapmışlardır. Yazılı edebiyatta Kutadgu Bilig, Divan-ı Lügat-üt Türk ve Divan-ı Hikmet gibi önemli eserler ortaya konmuştur.