Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti
Osmanlı Devleti, uluslararası arenada gücünü korumak için çeşitli diplomatik ilişkiler geliştirmiştir. Avrupa'da Habsburglar gibi güçlü hanedanlarla ve doğuda Safevilerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu mücadeleler, devletler arası mütekabiliyet ilkesinin değişimini gösterir.
Haçova Muharebesi (1596), Avusturya'nın sınır ihlali ve vergi ödememesi üzerine gerçekleşmiş ve Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlanmıştır. Bunu takip eden Zitvatorok Antlaşması (1606) ise Osmanlı diplomasisinde bir dönüm noktasıdır. Daha önce Avusturya kralı Osmanlı sadrazamına denk sayılırken, bu antlaşmayla padişaha denk kabul edilmiş ve Avusturya kralı için "Sezar" unvanı kullanılmaya başlanmıştır.
Osmanlı, 17. yüzyılda Girit'in Fethi (1669) ile Akdeniz'de önemli bir kazanım elde etmiştir, ancak fethin 24 yıl sürmesi denizlerdeki güç kaybının işaretiydi. Bucaş Antlaşması (1672) ile batıda en geniş sınırlarına ulaşan Osmanlı, Bahçesaray Antlaşması (1681) ile Rusya'yla ilk resmi antlaşmasını imzalamıştır.
Önemli Not: II. Viyana Kuşatması (1683), Osmanlı'nın duraklama döneminde kritik bir dönüm noktasıdır. Bu başarısız kuşatma sonrasında Avrupalı devletler, Osmanlı'yı Avrupa'dan çıkarmak için birlikte hareket etmeye başlamışlardır.