İskan Politikası ve Toplumsal Yapı
İskan politikası, Osmanlı Devleti'nin Rumeli'de fethettiği bölgelere Türk ailelerini yerleştirmesidir. Bu politikanın birkaç önemli amacı vardı. Öncelikle, Anadolu'daki göçebe Türkmenleri yerleşik hayata geçirmek istiyorlardı. Ayrıca, yeni fethedilen yerleri Türk yurdu haline getirmek ve buralarda kalıcı hakimiyet sağlamak da amaçlanıyordu.
Osmanlı, iskan politikası sayesinde yeni arazileri tarıma açarak üretimi ve vergi gelirlerini de artırdı. Bu sayede hem ekonomik hem de siyasi güç elde ediyordu. Fethedilen topraklarda Türk nüfusunun artması, o bölgelerde Osmanlı hakimiyetinin pekişmesini sağlıyordu.
Osmanlı toplumunda yönetici ve askeri sınıf dışında kalan halka "reaya" denirdi. Tüccarlar, esnaflar, köylüler ve göçebe yaşayanlar reaya sınıfını oluşturuyordu. Bu grup, devletin vergi gelirlerinin ana kaynağıydı.
Biliyor musun? Ahilik teşkilatı, günümüzdeki esnaf ve sanatkar odalarının atası sayılır. Sadece mesleki eğitim değil, ahlaki değerler de kazandırıyordu!
Ahilik ise Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde halkın sanat ve ticaret alanlarında yetişmesini sağlayan önemli bir kurumdur. Ahilik teşkilatı, insanları meslek sahibi yaparken, aynı zamanda ahlaki açıdan da eğitiyordu. Çalışma hayatını "iyi insan" meziyetleri üzerine kurmuş bir yapıydı.