Osmanlı Askeri ve Yönetim Sistemi
Yeniçeriler devşirmelerden oluşur ve ulufe (maaş) alırlardı. Başka iş yapmaları yasaktı. Timarlı Sipahiler ise Türklerden oluşur, maaşlı değillerdi ve savaş dışında başka işler yapabilirlerdi.
Devşirme Sistemi ile yeni fethedilen Hristiyan topraklardaki ailelerin küçük yaştaki erkek çocukları, ailelerinin izniyle alınırdı. Timar Sistemi sayesinde askerler ulufe maaşı yerine toprak alırdı. Böylece devletin parası azalmaz, aksine o topraklarda yetişen askerlerle ordu güçlenirdi.
Osmanlı yönetimi üçe ayrılırdı: İlmiye, Seyfiye ve Kalemiye. En üst yönetim organı Divan-ı Hümayun'du. Divanın üyeleri arasında Sadrazam (padişahtan sonra en yetkili kişi), Defterdar (mali işlerden sorumlu), Kazasker (adalet işleri), Nişancı (padişahın tuğrasını çeken), Şeyhülislam (kararların dine uygunluğunu kontrol eden) ve Reisülküttap (yabancı ülkelerle iletişimi sağlayan) bulunurdu.
Unutma! Divan-ı Hümayun'da son sözü her zaman padişah söylerdi. Bu, Osmanlı'da mutlak monarşinin göstergesidir.