Osmanlı Ekonomisi ve Toprak Yapısı
Osmanlı topraklarında yaşayan tüm halka reaya denilmekteydi. Toprak yapısında devlet malı olan topraklara miri arazi, devletin işlemesi için köylüye dağıttığı topraklara ise çift denirdi. Çift sahibinin toprağını izinsiz terk etmesi veya üç yıl ekmemesi durumunda çiftbozan adı verilen vergi alınırdı.
Osmanlı toprakları mülkiyet durumuna göre ikiye ayrılırdı:
- Miri Arazi: Mülkiyeti devlete ait topraklar
- Öşri Topraklar (Müslümanların elindeki topraklar)
- Haraci Topraklar (Müslüman olmayanların elindeki topraklar)
- Mülk Arazi: Tamamen kişilere ait olan topraklar
Miri araziler kendi içinde çeşitli gruplara ayrılırdı: Dirlik, Paşmaklık, Ocaklık, Malikane, Yurtluk ve Vakıf toprakları. Dirlik toprakları da kendi içinde Has, Zeamet ve Tımar olarak üçe ayrılırdı.
Osmanlı'da hayvancılıkla uğraşanlardan, hayvan başına alınan vergiye Adet-i Ağnam (Ağnam vergisi) denirdi.
Ticaret ve Lonca Teşkilatı
Osmanlı ticaret yolları üzerinde yük taşıma işlerini "Mekkari Taifesi" adı verilen gruplar yapardı. Kervanların dinlenmesi için "menziller" kurulmuştu. Ana yollar ve geçitler "derbentçi" denilen görevliler tarafından korunurdu.
Şehirlere gelen mallar, "bedesten", çarşı ve "kapan hanları"nda toplanır ve satışa sunulurdu. Çarşı ve pazarları fiyat ve kalite bakımından "muhtesip" ve "eminler" denetlerdi.
Osmanlı'da esnaflar, Ahiliğin birer kolu olan "Lonca Teşkilatları"na bağlıydılar. Her meslek grubunun ayrı bir loncası olurdu. Loncaya kayıt olan üyeler, loncanın denetim ve koruması altına girerlerdi. Dükkan açma hakkına "gedik" denirdi ve buna sahip olmak için çıraklık, kalfalık ve ustalık belgelerini almak gerekiyordu.
Hatırlatma: Loncalar sadece ekonomik değil, sosyal dayanışma görevi de üstlenmiştir. Üretilen malların kalite kontrolünden esnaf sayısının düzenlenmesine, haksız rekabetin önlenmesinden yoksullara yardıma kadar pek çok işlevi vardı.