Nüfus Politikalarının Sonuçları ve Türkiye'de Nüfus Politikaları
Nüfus artış hızının azalmasının olumlu sonuçları arasında konut ihtiyacının ve istihdam sorunlarının azalması, kişi başına düşen milli gelirin artması ve tasarrufların yükselmesi bulunur. Ancak bunun yanında üretken nüfusun azalması, yaşlı nüfusun artması ve ekonomide talep daralması gibi olumsuz etkileri de vardır.
Nüfus artış hızının yükselmesi ise işçi ücretlerinin ucuzlaması, üretimde artış, tasarruflarda ve vergi gelirlerinde yükselme gibi olumlu etkiler yaratır. Ancak doğal kaynakların tüketiminin artması, çevre sorunlarının çoğalması, göçmenlerin artması ve kalkınma hızının düşmesi gibi olumsuz sonuçları da beraberinde getirir.
Türkiye'de uygulanan nüfus politikalarını dört dönemde inceleyebiliriz. İlk dönem olan 1923-1965 yılları arasında, Cumhuriyet öncesi yaşanan savaşların neden olduğu nüfus kayıplarını telafi etmek için nüfus artış hızını yükseltme politikaları benimsenmiştir. Bu dönemde kürtaj yasaklanmış, evlilik yaşı düşürülmüş ve çok çocuklu aileler ödüllendirilmiştir.
Biliyor muydun? 1960'ların başında uygulanan politikalar sayesinde Türkiye'nin nüfusu yaklaşık iki katına çıkmıştır!
1950'lerden itibaren tarımda makineleşme, savunmanın teknolojiye kayması ve sağlık hizmetlerindeki gelişmelerle nüfus artışı konusunda tartışmalar başlamıştır. Nüfus artışının ekonomik ve sosyal gelişmeyi yavaşlatabileceği görüşü benimsenince 1965 yılından itibaren nüfus artışını teşvik eden politikalardan vazgeçilmiştir.