Ünsüz Değişimleri ve Kaynaştırmalar
Ünsüz yumuşaması, Türkçede çok sık karşılaştığımız bir ses olayıdır. "P, ç, t, k" sesleri sözcük sonundayken ek aldıklarında "b, c, d, g/ğ"ye dönüşür. Örneklerin arasında "ortağı" (ortak), "damağı" (damak), "tadı" (tat) ve "adım" (at) bulunur. Bu değişim, sözcüklerin akıcı telaffuz edilmesini sağlar.
Ünsüz türemesi ya da ikizleşme, bir ünsüzün sözcükte tekrarlanmasıdır. "Sırrım", "hakkım", "zannetti" gibi örneklerde görebilirsiniz. Bazı durumlarda bu ses olayı yaşanmaz - "hukuku", "hürriyeti" gibi sözcüklerde yumuşama görülmez.
Türkçede iki ünlü yan yana gelmez. Bu durumda araya kaynaştırma ünsüzleri (y, ş, s, n) girer. "Arabayı", "masanın", "anlayacak" gibi örneklerde bu ses olayını görebiliriz. İki ünlü arasında bu kaynaştırma ünsüzlerinden biri mutlaka bulunur.
💡 Türkçede "b" sesinden önce "n" sesi bulunamaz - bu ses "m"ye dönüşür. Buna dudak ünsüzleri benzeşmesi n−mdeg˘is\cimi denir.
Ulama ise ünsüzle biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir sözcük geldiğinde, aradaki seslerin birbirine bağlanmasıdır. "Sezen Aksu", "Tank Akan" gibi örneklerde, sözcüklerin arasında noktalama işareti yoksa ulama gerçekleşir. "Ormanın içinden geçerek geldik" cümlesinde "ormanın" ve "içinden" sözcükleri arasında ulama vardır.
Dudak ünsüzleri benzeşmesi örnekleri arasında "saklambaç" (saklanbaç), "pembe" (penbe), "çarşamba" (çarşanba) bulunur. Bu değişim söyleyiş kolaylığı sağlar ve Türkçenin ses sisteminin önemli bir parçasıdır.