Osmanlı Devleti'nde Kapitülasyonlar ve Ticari İlişkiler
Osmanlı Devleti'nin ekonomik ve diplomatik tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar, devletin dış ticaret politikasının temel taşlarından birini oluşturmuştur. Bu ticari imtiyazlar, başlangıçta Osmanlı ekonomisine olumlu katkılar sağlamış ve devletin uluslararası ticaretteki konumunu güçlendirmiştir. Kapitülasyonlar, verildiği ilk dönemlerde gümrük gelirlerinin artmasına ve Akdeniz ticaretinin canlanmasına önemli katkılar sağlamıştır.
Tanım: Kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti'nin yabancı devletlere verdiği ticari, hukuki ve ekonomik ayrıcalıklardır. Bu imtiyazlar başlangıçta tek taraflı ve geçici olarak verilmiştir.
Osmanlı Devleti'nin kapitülasyon politikası iki ana döneme ayrılmaktadır. İlk dönem, 1352'de Ceneviz Cumhuriyeti'ne tanınan imtiyazlarla başlayıp Mısır'ın fethine kadar sürmüştür. Bu dönemde Avrupa ile olan ticaretin büyük bölümünü Cenevizliler ve Venedikliler yürütmüştür. Venediklilere 1384-1387 yılları arasında verilen kapitülasyonlar, Osmanlı-Venedik ticari ilişkilerinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
Önemli Not: İkinci dönem Mısır'ın fethiyle başlamış ve kapitülasyonların stratejik önemi artmıştır. Bu dönemde, özellikle Akdeniz ticaretinde İngiliz bayrağı altında ticaret yapan tüccarlar ve İspanya ile rekabet halinde olan Hollandalılar gibi yeni aktörler ortaya çıkmıştır. Hollandalılara 1612'de verilen ticari imtiyazlar, Osmanlı Devleti'nin değişen ticaret politikasının bir göstergesi olmuştur.
Kapitülasyonların uzun vadeli etkileri değerlendirildiğinde, başlangıçta ekonomik canlılık ve ticari gelişme sağlamasına rağmen, özellikle devletin gerileme döneminde dezavantajlı bir duruma dönüşmüştür. Bu imtiyazlar, Osmanlı ekonomisinin dış rekabete açık hale gelmesine ve yerli üretimin zarar görmesine neden olmuştur.