1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı
I. Abdülhamit döneminde, 1871'den sonra Avrupalı devletlerin Şark Meselesi'ni kendi lehlerine çevirmeleri, dengeler değişti. Paris Antlaşması ile geri düşen Rusya, Panslavizm politikasına hız verdi ve Balkanlarda büyük isyanlar çıktı.
Bu isyanları görüşmek için Tersane Konferansı toplandı. Konferans başladığında Osmanlı, top atışları eşliğinde ilk anayasası olan Kanun-i Esasi'yi ilan etti. Meşrutiyetin ilanıyla konferansa gerek olmadığını ve Avrupalıların iç işlerine karışmamaları gerektiğini anlatmaya çalıştıysa da bu girişim sonuçsuz kaldı.
Avrupalılar meşrutiyeti ciddiye almadılar ve Bosna-Hersek ile Bulgaristan'ın özerk olmasını, Sırbistan'dan Osmanlı askerlerinin çekilmesini istediler. Osmanlı bu talepleri reddedince Londra Konferansı düzenlendi. Bu konferansta da Osmanlı'nın haklarını zedeleyen maddeler olunca, Osmanlı bunu da reddetti ve Rusya savaş açtı.
Rusya, Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden saldırdı. Erzurum'da Nene Hatun, Plevne'de Gazi Osman Paşa kahramanca direndiler. İngiltere'nin Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü savunmayı bırakması, Osmanlı'yı Almanya'ya yaklaştırdı. İngiltere'den destek bulamayan Osmanlı, barış istemek zorunda kaldı ve 1878'de Ayastefanos Antlaşması'nı imzaladı.
Ayastefanos Antlaşması, Rusya'nın Ege Denizi'ne inmesine olanak tanıyordu. Bu durum Avrupalıları memnun etmedi ve Berlin Konferansı düzenlendi. Berlin Antlaşması ile Bulgaristan üçe ayrıldı, Sırbistan, Romanya ve Karadağ bağımsız oldu. Kars, Ardahan ve Batum Rusya'ya, Doğu Beyazıt ise Osmanlı'ya bırakıldı. Ayrıca Ermeni Sorunu ilk kez uluslararası bir sorun haline geldi.
Önemli Sonuç: Berlin Antlaşması sonrasında İngiltere, Kıbrıs'ı geçici olarak aldı ve daha sonra Mısır'ı işgal etti. Fransa ise Tunus'u işgal ederek Batı Akdeniz'de denge unsuru oldu.