Ortaçağ Avrupası'nda toplumsal, siyasi ve ekonomik düzeni şekillendiren Feodalizm, toprağa dayalı bir yönetim sistemidir. Feodal sistem, Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Avrupa'da ortaya çıkmış ve merkezi otoritenin zayıflamasıyla güçlenmiştir. Bu sistemde toprak sahipleri olan derebeyler, kendilerine bağlı köylüleri koruma karşılığında onların emeğinden faydalanmıştır.
Rönesans, 14. yüzyılda İtalya'da başlayan ve tüm Avrupa'ya yayılan büyük bir kültürel ve düşünsel değişim hareketidir. Rönesans'ın nedenleri arasında matbaanın icadı, coğrafi keşifler, skolastik düşüncenin zayıflaması ve antik kültüre duyulan ilgi yer alır. Rönesans hareketleri sayesinde bilim, sanat ve edebiyat alanında önemli gelişmeler yaşanmış, hümanizm akımı güç kazanmıştır. Rönesans'ın sonuçları arasında bilimsel düşüncenin gelişmesi, sanatın din etkisinden kurtulması ve ulusal kültürlerin güçlenmesi sayılabilir.
Katolik Kilisesi'nin dini otoritesini korumak amacıyla kurduğu Engizisyon Mahkemesi, Ortaçağ'ın en korkunç kurumlarından biri olmuştur. Engizisyon mahkemeleri ne zaman kuruldu sorusunun cevabı 13. yüzyıla dayanır ve özellikle İspanya'da etkili olmuştur. Engizisyon Mahkemesi cezaları arasında işkence, hapis ve idam gibi ağır yaptırımlar yer almıştır. Din dışı düşünce ve davranışları cezalandıran bu mahkemeler, bilimsel gelişmeleri de engellemiş ve ancak 19. yüzyılda tamamen kaldırılmıştır. Engizisyon mahkemeleri nerede kuruldu sorusunun yanıtı ise başta İspanya, Portekiz ve İtalya olmak üzere Katolik ülkelerin çoğunda olmuştur.