Rusya'nın Akdeniz Politikaları ve Osmanlı Devleti'ne Etkileri
Rusya'nın Akdeniz'e inme politikası, Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu süreçte Rusya, sistematik ve çok yönlü bir strateji izlemiştir. Öncelikle Karadeniz'e ulaşmak için Azak Kalesi'ni ele geçirmiş, buradan Boğazlar yoluyla Akdeniz'e inmeyi hedeflemiştir. Bu hamle, Osmanlı Devleti'nin kuzey savunma hattını tehdit eden önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçmiştir.
Rusya'nın güney politikası sadece askeri hamlelerle sınırlı kalmamıştır. Kafkasya üzerinden güneye inme çabaları, bölgedeki güç dengelerini değiştirmiş ve Osmanlı Devleti'nin doğu sınırlarında yeni bir cephe açılmasına neden olmuştur. Aynı zamanda Balkanlar'da Osmanlı Devleti'ne bağlı Erdel, Eflak ve Boğdan Beyliklerini kışkırtarak iç karışıklıklar çıkarmaya çalışmıştır. Bu politika, Osmanlı-Safevî Savaşları döneminde daha da belirgin hale gelmiştir.
XIX. yüzyılda Rusya'nın en etkili politikası, Panslavizm olmuştur. Slav milliyetçiliğini körükleyerek Balkan uluslarını Osmanlı Devleti'nden koparmayı başarmıştır. Bu süreçte Ortodoks tebaayı da kullanarak Osmanlı Devleti'nin iç istikrarını sarsmaya çalışmıştır.
Önemli Not: Rusya'nın Akdeniz'e inme politikası, üç ana strateji üzerine kurulmuştur: Askeri fetihler, dini manipülasyon ve milliyetçi hareketlerin desteklenmesi.
Tanım: Panslavizm, Slav halklarının kültürel ve siyasi birliğini savunan, XIX. yüzyılda Rusya tarafından Osmanlı Devleti'ne karşı kullanılan ideolojik bir akımdır.
Örnek: Azak Kalesi'nin ele geçirilmesi 1696, Rusya'nın güneye inme politikasının ilk somut adımı olmuştur. Bu fetih, Karadeniz'e açılan kapının anahtarı niteliğindeydi.