İndir
Google Play
22.07.2024
1
0
Paylaş
Kaydet
Kayıt Ol
Tüm belgeleri görebilirsin
Milyonlarca öğrenciye katıl
Notlarını Yükselt
Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun
Kayıt Ol
Tüm belgeleri görebilirsin
Milyonlarca öğrenciye katıl
Notlarını Yükselt
Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun
Kayıt Ol
Tüm belgeleri görebilirsin
Milyonlarca öğrenciye katıl
Notlarını Yükselt
Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun
Kayıt Ol
Tüm belgeleri görebilirsin
Milyonlarca öğrenciye katıl
Notlarını Yükselt
Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun
HİLAL VE HAÇ MÜCADELESİ HAÇLI SEFERLERİ (1096-1270) Haçlı Seferleri Nedir? XI. yüzyılın sonlarında Avrupalıların, Kudüs'ü Müslümanlardan almak, Türkleri Anadolu'dan çıkarmak ve Yakın Doğu'yu ele geçirmek için papalık öncülüğünde dinî argümanları kullanarak başlattıkları askerî seferlere "Haçlı Seferleri" denir. Bu seferler, 1096'da başlar ve 1270'te Latin Hristiyanların Doğu'daki siyasi güçlerinin kırılmasına kadar süren yaklaşık iki asırlık bir dönemi kapsar. HAÇLI SEFERLERİNİN NEDENLERİ NELERDİR? Dinî Nedenler Müslümanların hâkimiyetinde bulunan (Kudüs başta olmak üzere Urfa, Antakya vb. gibi) kutsal yerlerin, Hıristiyanlar tarafından geri alınmak istenmesi Fransa'da ortaya çıkan Kluni tarikatının Müslümanlarla savaşılması yönünde çalışmalar yapması Katolik kilisesinin Ortodoks kilisesi üzerinde hâkimiyet kurmak istemesi Papa II. Urban'ın seferlere katılacakların günahlarının affedileceğini ilan etmesi Sosyoekonomik Nedenler Avrupa'da yoksulluk, açlık, topraksızlık gibi sorunlarla birlikte nüfus artışının yaşanması İktisadi açıdan zor durumda olan Avrupalıların Doğu'nun zenginliklerini ele geçirmek istemeleri Bazı soylu ve derebeylerin yeni topraklar kazanarak mali durumlarını daha da güçlendirmek istemeleri Avrupalıların Türklerin denetiminde olan İpek ve Baharat Yolu gibi doğudan gelen ticaret yollarını ele geçirmek istemesi Siyasi Nedenler Malazgirt Savaşı sonrasında Türkler karşısında zor durumda kalan Bizans İmparatoru VII. Mihail Doukas'ın Avrupa'dan yardım istemesi Türklerin Anadolu, Suriye, Filistin ve Akdeniz bölgelerinden uzaklaştırılmak istenmesi Büyük Selçuklu Devleti'nde Sultan Melikşah'ın ölümünden sonra ortaya çıkan yönetim sorunlarını fırsat gören Avrupa ve Bizans'ın; bu durumdan yararlanmak istemesi Birinci Haçlı Seferi (1096-1099) Herhangi bir Avrupa kralının katılmadığı ilk Haçlı Seferi'ne Avrupalı kont, baron, dük, senyör gibi asiller öncülük etti. Balkanlar üzerinden İstanbul'a gelen...
Ortalama Uygulama Puanı
Öğrenci Knowunity kullanıyor
Eğitim uygulamaları tablosunda 11 ülkede
Öğrenci ders notlarını yükledi
iOS Kullanıcısı
Stefan S, iOS Kullanıcısı
S., iOS Kullanıcısı
Haçlılar, Bizans İmparatoru I. Aleksios (Aleksis) ile anlaşarak Anadolu'ya geçti. Anlaşmaya göre Haçlılar Türkiye Selçuklularından alacakları toprakları Bizans'a verecek, kuracakları Haçlı devletleri Bizans otoritesini tanıyacak; buna karşılık Bizans İmparatoru, sefer boyunca Haçlıların ihtiyaçlarını karşılayacak ve yanlarına Bizans birliklerini verecekti. Haçlılar geldiğinde Malatya'yı kuşatmakta olan I. Kılıç Arslan, kuşatmayı kaldırarak İznik'e geldi. Ancak kalabalık Haçlı kuvvetleri karşısında tutunamayarak Konya'ya çekildi. I. Haçlı Seferi'nin sonunda Urfa, Antakya ve Kudüs Haçlıların eline geçti. İlk Haçlı kontluğunu Urfa'da kuran Haçlılar; Antakya'da kontluk, Kudüs'te krallık kurdular. UYARI: I. Kılıç Arslan, I. Haçlı Seferi nedeniyle Türkiye Selçuklu Devleti'nin başkentini İznik'ten Konya'ya taşımak zorunda kalmıştır. UYARI: I. Haçlı Seferi'nin başarılı olmasında, o yıllarda birlik ve beraberlikten uzaklaşmış Müslüman dünyasının bu meselenin önemini kavrayamamış ve böyle bir saldırıya karşı zamanında birleşememiş olmasının payı büyüktür. İkinci Haçlı Seferi (1147-1149) Büyük Selçuklu Atabeyi İmadeddin Zengi'nin Urfa'yı geri alması üzerine Fransa Kralı VII. Louis ve Alman Kralı III. Konrad tarafından düzenlenen sefer başarılı olmadı. Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mesut ve Zengiler Haçlılara engel oldu. Bu başarısızlık, Haçlıların itibarına büyük bir darbe vurdu. II. Haçlı Seferi'nin başarısızlığı, İslam dünyasının kendisine güvenmesini sağladı. Üçüncü Haçlı Seferi (1189-1192) Selahattin Eyyubi'nin Hittin Savaşı (1187) ile Kudüs Krallığı'na son vermesi üzerine düzenlenen sefere; İngiltere Kralı Arslan Yürekli Richard, Fransa Kralı Philippe Auguste ve Alman Kralı Friedrich Barbarossa katıldı. Anadolu'da ilerleyen Haçlılara II. Kılıç Arslan vur kaç taktiğiyle ağır zaiyatlar verdirdi, Alman Kralı'nın Silifke Çayı'nı geçerken boğulması üzerine Haçlı ordusu dağıldı. Kudüs'e ulaşan Haçlıları Eyyubiler durdurdu. Haçlıların en önemli başarısı Kıbrıs'ı almak oldu. Kıbrıs, sonraki yıllarda sadece bir üs olmakla kalmadı, krallık hâline gelerek önem kazandı. Dördüncü Haçlı Seferi (1202-1204) Kudüs'ü almak üzere planlanan seferde Haçlılar, Bizans'ın başkenti İstanbul'da taht mücadelelerinin yaşanması üzerine İstanbul'a yöneldi. Haçlılar İstanbul'da 1204-1261 arasında hüküm süren bir “Latin Krallığı" kurdu. İstanbul'dan çekilen Bizans hanedanı, Trabzon ve İznik'te iki ayrı devlet kurdu. Katolikler ve Ortodokslar arasındaki ayrılık iyice derinleşti. UYARI: Filistin'deki Haçlılara yardım götürmek için başlayan IV. Haçlı Seferi, asıl amacından uzaklaşarak Bizans'a büyük bir darbe vurdu. Müslümanlar açısından hiçbir tehlike oluşturmayan bu sonuç, Anadolu'daki Türk hâkimiyetinin güçlenmesini sağladı. Türkiye Selçukluları bu seferden faydalanarak hâkimiyetini Karadeniz ve Akdeniz'e kadar genişletti. Anadolu ticaret yolları ve dünya ticaretine açılan limanlar önem kazandı. Haçlı Seferlerinin Sonuçları Dinî Sonuçları Papanın ve kilisenin itibarı sarsıldı. Papa'ya ve kiliseye duyulan güven azaldı, skolastik düşünce zayıflamaya başladı. Kilisenin gücünün azalması kralların Papa karşısında gücünü arttırdı. Siyasi Sonuçları Selçukluların batıya ilerleyişi bir süreliğine yavaşlasa da Anadolu topraklarının bütünüyle Haçlılar'ın eline geçmesi, Türkiye Selçukluları tarafından engellendi. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olma süreci devam etti. Türkiye Selçuklu Devleti başkentini İznik'ten Konya'ya taşımak zorunda kaldı. Haçlı Seferleri'ne katılan birçok derebeyi (senyör) öldüğü için Avrupa'da merkezi krallıklar güçlendi. Haçlı Seferleri'nden asıl zararı gören Bizans oldu. Haçlı Seferlerine karşı koyan Türklerin İslam dünyasındaki itibarı arttı. Ekonomik Sonuçları Haçlı Seferleri sonucunda Akdeniz'de limanı bulunan devletler arasında deniz ticareti gelişti; böylece Doğu ile Batı arasındaki kültürel münasebetler daha da arttı. Anadolu, Suriye ve Filistin ekonomik yönden zarara uğradı. Avrupa'da hayat standartları yükseldi. Haçlıların bankerlerden borç para almaları bankacılığı geliştirdi.