UNIT 8 - PUBLIC BUILDINGS

Bu ünitede kamu binaları hakkında konuşacağız ve İngilizce'de açıklama ve sebep vermeyi öğreneceğiz. Günlük hayatımızda kullandığımız birçok bina ve yeri İngilizce olarak nasıl söyleyeceğimizi öğreneceğiz.

İpucu: Bu ünite, yolunu kaybettiğinde veya birisine yol tarif ederken çok işine yarayacak!

Kamu Binaları

Çevremizdeki önemli yerler hakkında konuşabilmek hayat kurtarır! İşte bazı önemli kamu binaları:

Okul (school), hastane (hospital) ve banka (bank) günlük hayatta en sık gittiğimiz yerlerdendir. Eczane (chemist's) ve kütüphane (library) de şehirlerde kolayca bulabileceğimiz binalardır.

Alışveriş yapmak için bakkal (grocery), manav (greengrocer), ayakkabı dükkanı (shoe shop) veya alışveriş merkezi (shopping mall) gibi yerlere gidebiliriz. Eğlence için sinema (movie theatre) ve eğlence parkı (amusement park) harika seçeneklerdir!

Diğer önemli yerler arasında belediye (city hall), kırtasiye (stationery), çiçekçi (florist) ve kahve dükkanı (coffee shop) da vardır.

Daha Fazla Kamu Binası

Günlük hayatta karşılaşabileceğimiz diğer önemli binalarla tanışma zamanı! Bu bilgiler şehirde yolumuzu bulmamıza yardımcı olacak.

Valilik (governorship) ve belediye dairesi (municipal office) şehirde resmi işlerin görüldüğü önemli binalardır. Polis merkezi (police station) ve itfaiye istasyonu (fire station) acil durumlarda hayat kurtaran yerlerdir.

Alışveriş için kasap (butcher) et ürünleri alırken, sanat galerisi (art gallery) harika resimler görebileceğin bir yerdir. Müzik mağazası (music store) müzik aletleri ve CD'ler satarken, postane (post office) mektuplarını göndereceğin yerdir.

Bunu biliyormuydun? Bir şehirde kaybolduğunda "police station" veya "post office" gibi ana kamu binalarını sorabilirsin - bu binalar genelde merkezi yerlerde bulunur!

Şehirdeki Diğer Önemli Yerler

Şehirde bulunan daha birçok binayı öğrenmeye devam edelim! Bunları bilmek gezilerimizde çok işimize yarayacak.

Cami (mosque), tiyatro (theatre) ve stadyum (stadium) şehrin farklı bölgelerinde görebileceğimiz yerlerdir. Hayvanları seviyorsan hayvanat bahçesi (zoo), akvaryum (aquarium) ve evcil hayvan dükkanı (pet shop) ilgini çekebilir.

Seyahat ederken havaalanı (airport), otobüs durağı (bus station) ve seyahat acentası (travel agency) önemlidir. Turist bilgilendirme ofisi (tourist information office) ziyaretçilere bilgi veren çok yararlı bir yerdir.

Örnek bir cümle olarak: "Alışveriş yapmak için alışveriş merkezine (shopping mall) gidebiliriz."

Önemli Kelimeler

Şehirde dolaşırken kullanabileceğimiz çok sayıda faydalı kelime vardır. Bu kelimelerle daha rahat konuşabilirsin!

Harita (map), konum (location) ve şehir (city) şehirde yön bulmanı sağlayacak temel kelimelerdir. Bina katları İngilizce'de farklıdır: zemin kat (bottom floor), 1. kat (first floor), 2. kat (second floor).

Farklı dükkanlarda bulabileceğin ürünler: Fırında ekmek (bread), simit (bagel); eczanede ilaç (medicine), ağrı kesici (painkiller); giyim mağazasında kıyafet (outfit), çanta (bag).

Alışveriş yaparken işine yarayacak kelimeler: beden (size), nakit para (cash), kredi kartı (credit card), müşteri (customer). Ayrıca sergi (exhibition), bilet (ticket) ve film (movie) gibi kelimeler de kültürel etkinlikler için önemlidir.

Sıfatlar ve Fiiller

Şehirdeki deneyimlerimizi anlatırken kullanacağımız kelimeler hayatımızı kolaylaştırır. İşte bunlardan bazıları!

Durum tanımlamak için kullanılan sıfatlar: kalabalık (crowded), meşgul (busy), yorgun (tired), taze (fresh), ucuz (cheap) ve lezzetli (delicious). Bu sıfatlarla bir yeri veya deneyimi kolayca tarif edebilirsin.

Şehirde yapabileceğimiz eylemler için fiiller: satın almak (buy), bulmak (find), varmak (arrive), sohbet etmek (chat), ziyaret etmek (visit). Örneğin: "Arkadaşlarımla buluşmak için" (meet friends) veya "bir doktora görünmek" (see a doctor).

Harekete geç! Bu kelimeleri kullanarak kendi şehrindeki bir günü anlat - hangi binalar var, ne yapıyorsun, nasıl hissediyorsun?

Şehir hayatıyla ilgili diğer önemli kelimeler: boş zaman (free time), yapılacaklar listesi (to do list), fatura (bill), cüzdan (wallet).

Simple Present Tense (Geniş Zaman)

Günlük aktivitelerimizi ve alışkanlıklarımızı anlatırken geniş zamanı kullanırız. Bu zaman dilbilgisinde çok önemlidir!

Çoğul öznelerde $I/You/We/They$ fiil yalın halde kullanılır:

• "I visit my grandparents at the weekend." (Hafta sonunda büyükannemi ziyaret ederim.)
• "We eat and drink something." (Bir şeyler yeriz ve içeriz.)

Tekil üçüncü şahıs öznelerinde $She/He/It$ fiil "-s, -es, -ies" eklerinden birini alır:

• "She helps her mum in the kitchen." (Annesine mutfakta yardım eder.)
• "He takes his sister to the fair." (Kız kardeşini fuara götürür.)

Olumsuz cümlelerde "DO/DOES NOT" yardımcı fiillerini kullanırız ve fiil ek almaz:

• "I don't go to the shopping mall." (Alışveriş merkezine gitmem.)
• "She doesn't play golf." (Golf oynamaz.)

Unutma! Olumsuz ve soru cümlelerinde fiil hiçbir zaman ek almaz, yalın halde kalır.

Soru Cümleleri ve Should Kullanımı

Soru cümlesi oluşturmak için "DO/DOES" yardımcı fiilleri cümle başına gelir ve fiil yalın halde kullanılır:

DO + I/you/we/they + fiil?

• "Do they do exercise at the sports center?" (Spor merkezinde egzersiz yaparlar mı?)
• "Do you have any sport magazine?" (Herhangi bir spor dergisi var mı?)

DOES + he/she/it + fiil?

• "Does she play volleyball?" (Voleybol oynar mı?)
• "Does he need medicine?" (İlaca ihtiyacı var mı?)

Should ile tavsiye verebilirsin! Should'dan sonra fiil her zaman yalın halde gelir:

• "You should play in the park." (Parkta oynamalısın.)
• "You shouldn't watch TV very often." (Çok sık TV izlememelisin.)

Amaç ve sebep belirtmek için to + infinitive (fiil) yapısını kullanırız:

• "I will go to the florist's to buy red roses." (Kırmızı güller almak için çiçekçiye gideceğim.)
• "I usually go to the coffee shop to meet my friends." (Genellikle arkadaşlarımla buluşmak için kafeye giderim.)

The Adventures of Zoey & Joey

Zoey ve Joey'nin Londra maceralarını takip edelim! Onlar da şehirdeki birçok kamu binasını keşfediyorlar.

Londra'ya gelen Zoey ve Joey, şehri keşfetmek için heyecanlılar. İlk olarak turist bilgilendirme ofisine gidip bilgi alıyorlar. Joey tarihi seviyor ve tüm müzeleri görmek istiyor.

İlk gün British Museum'a gidip mumyaları görüyorlar, sonra Madame Tussads'a gidip ünlülerin balmumu heykellerini inceliyorlar. Ertesi gün Shakespeare's Globe adlı tiyatroda bir oyun izlemeyi planlıyorlar.

Sonraki günlerde National Gallery'yi ziyaret edip ünlü resimleri görmek, Hyde Park'ta piknik yapmak ve Oxford Street'te alışveriş yapmak istiyorlar. Ancak Joey çok fazla alışveriş yaparken düşüp bacağını incitince hastaneye gitmek zorunda kalıyorlar.

Eğlenceli aktivite: Kendi şehrinde bir turist olduğunu hayal et ve ziyaret etmek istediğin beş farklı kamu binasını İngilizce olarak listele!