Özel Görelilik Teorisi ve Kütle-Enerji Eşdeğerliği
Einstein'ın Özel Görelilik Kuramı ve referans sistemleri arasındaki ilişki, modern fiziğin en temel konularından biridir. Bu teori, uzay ve zamanın mutlak olmadığını, gözlemcinin hareketine bağlı olarak değiştiğini açıklar.
İkizlerden Devrim'in referans sisteminden bakıldığında, Deniz yüksek hızla hareket ederken kendisi durağan konumdadır. Deniz'in referans sisteminde ise tam tersi geçerlidir - Dünya yüksek hızla yaklaşmaktadır. Bu durum, İkizler paradoksu olarak bilinen ünlü düşünce deneyinin temelini oluşturur.
Tanım: Eylemsiz referans sistemi, ivmesiz hareket eden veya duran bir gözlem çerçevesidir. Özel Görelilik Kuramı'nın geçerli olduğu sistemlerdir.
Einstein'in en önemli katkılarından biri olan kütle-enerji eşdeğerliği, E=mc² formülüyle ifade edilir. Bu formül, madde ile enerjinin birbirine dönüşebileceğini gösterir. Burada:
- E: Enerji
- m: Kütle
- c: Işık hızı 3x108m/s
Önemli: Kütle-enerji eşdeğerliği, çok küçük bir kütlenin bile büyük miktarda enerji içerdiğini gösterir. Çünkü ışık hızının karesi çok büyük bir sayıdır.
Bu teori, nükleer enerji santrallerinden atom bombalarına kadar pek çok teknolojik uygulamanın temelini oluşturur. İzafiyet Teorisi'nin pratik uygulamaları günümüzde GPS sistemlerinden parçacık hızlandırıcılara kadar geniş bir alanda kullanılmaktadır.
Örnek: 1 gram maddenin tamamen enerjiye dönüşmesi durumunda açığa çıkan enerji, yaklaşık 90 trilyon joule'dür. Bu enerji, orta büyüklükte bir şehrin bir günlük enerji ihtiyacını karşılayabilir.