20. Yüzyıl Felsefesinde Önemli Düşünürler ve Akımlar
20. yüzyıl felsefesi düşünce tarihinde önemli dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde ortaya çıkan felsefi akımlar ve düşünürler, insanın varoluşunu, bilinci ve toplumsal yapıları yeniden sorgulamıştır. 20. yüzyıl felsefesinin temel problemleri arasında varoluş, özgürlük ve bilinç kavramları ön plana çıkmıştır.
Soren Kierkegaard, modern varoluşçuluğun öncüsü olarak kabul edilir. 1813'te Danimarka'da doğan düşünür, bireyin özgür iradesi ve seçimlerinin önemini vurgular. Kierkegaard'a göre insan, sistemlerin bir parçası değil, kendi kararlarını verebilen özgür bir varlıktır.
Tanım: Varoluşçuluk, insanın özgür seçimleriyle kendi özünü oluşturduğunu savunan felsefi akımdır.
Jean Paul Sartre, "varoluş özden önce gelir" teziyle 20. yüzyıl felsefesi akımları içinde varoluşçuluğu geliştirmiştir. Sartre'a göre insan, önceden belirlenmiş bir öze sahip değildir ve kendi özünü oluşturma özgürlüğüne sahiptir. Bu düşünce, modern felsefede özgürlük ve sorumluluk kavramlarının yeniden yorumlanmasına yol açmıştır.