Osmanlı İmparatorluğu'nun dış ilişkileri 16. ve 17. yüzyıllarda önemli dönüşümler geçirmiştir.
Habsburg ve Safevi devletleriyle olan ilişkiler bu dönemin en kritik diplomatik gelişmelerini oluşturur. Osmanlı-Habsburg mücadelesi 16. yüzyılda başlamış, özellikle Macaristan toprakları üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu mücadelenin temel sebepleri arasında her iki devletin de Orta Avrupa'da hakimiyet kurma çabası ve dini farklılıklar yer alır. 1606 Zitvatorok Antlaşması ile taraflar arasında geçici bir barış sağlanmış, ancak çatışmalar 17. yüzyıl boyunca devam etmiştir.
Osmanlı-Safevi ilişkileri ise daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Mezhepsel farklılıklar, sınır anlaşmazlıkları ve ticaret yolları üzerindeki rekabet, iki devlet arasındaki gerginliğin ana kaynaklarıdır. Konjonktürel ittifak kavramı bu dönemde önem kazanmış, devletler değişen şartlara göre farklı ittifaklar kurmuşlardır. Safevilerle yapılan savaşlar sonucunda 1555'te Amasya Antlaşması, 1590'da İstanbul Antlaşması ve 1612'de Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmalar, iki devlet arasındaki sınırları belirlemiş ve ticari ilişkileri düzenlemiştir. Özellikle 17. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu, hem doğuda Safeviler hem de batıda Habsburglarla mücadele etmek zorunda kalmış, bu durum imparatorluğun askeri ve ekonomik kaynaklarını zorlamıştır.