Vücudumuzdaki duyu organları ve bağ doku sistemleri karmaşık bir yapıya sahiptir ve hayati öneme sahip görevler üstlenir.
Reseptör yapıları, vücudumuzun çevresel uyaranlara tepki vermesini sağlayan özel hücrelerdir. Mekanoreseptörler basınç ve dokunma duyularını algılarken, deride ve iç organlarda bulunur. Termoreseptörler sıcaklık değişimlerini algılar ve özellikle deride yoğun olarak yer alır. Kemoreseptörler ise kimyasal değişimleri algılayan ve dil, burun gibi organlarda bulunan özel reseptör hücreleridir.
Derinin katmanları üç ana bölümden oluşur: epidermis, dermis ve hipodermis. Epidermisin en alt katmanı bazal tabaka olarak adlandırılır ve sürekli yenilenen hücreler içerir. Dermis katmanı kollajen lifler, kan damarları ve sinir uçları bakımından zengindir. Hipodermis ise en alt katman olup yağ dokusu içerir ve vücut ısısının korunmasında önemli rol oynar. Bağ doku vücudumuzun temel yapı taşlarından biridir ve çeşitli hücre tiplerinden oluşur. Temel bağ doku hücreleri arasında fibroblastlar, makrofajlar ve mast hücreleri bulunur. Bu hücreler doku onarımı, bağışıklık sistemi desteği ve yapısal destek gibi önemli bağ doku görevlerini yerine getirir. Bağ doku çeşitleri gevşek bağ doku, sıkı bağ doku ve özelleşmiş bağ doku olarak sınıflandırılır. Her bir bağ doku tipi, bulunduğu bölgeye özgü işlevler gösterir ve vücut bütünlüğünün korunmasında kritik öneme sahiptir.