Dersler

Dersler

Daha Fazla

11. Sınıf Biyoloji Sinir Sistemi-Göz-Deri-Kasın Doku-İnsan İskeleti

23.07.2024

0

0

Paylaş

Kaydet


Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler:
•
Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar.
Nöronlard

Kayıt Ol

Kaydol ve binlerce ders notuna sınırsız erişim sağla. Ücretsiz!

Tüm belgeleri görebilirsin

Milyonlarca öğrenciye katıl

Notlarını Yükselt

Kaydolduğunda Hizmet Şartları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursun

Nöroglia Hücreleri: Sinir sisteminde nöronlarla birlikte bulunurlar, bu hücreler: • Mitozla çoğalabilir, impuls iletimi yapmazlar. Nöronlardan fazla sayıdadır ve farklı yapıya sahiptir. • • Nöronlara destek olurlar, ve beslenmelerine yardımcı olurlar. • Nöronların etrafındaki iyon derişimini kontrol ederek metabolizmalarını ve faaliyetlerini düzenler. Glia çeşitleri Özellikler Oligodendrosit Schwan hücresi Bulunduğu yer Merkezi sinir sistemi Çevresel sinir sistemi Görev Miyelin kılıfı oluşturarak elektriksel yalıtımı sağlar. Miyelin kılıfı oluşturarak elektriksel yalıtımı sağlar. Astrosit Merkezi sinir sistemi Nöronlara yapısal olarak destek olur. Kan-beyin bariyerini oluşturur ve kandaki madde alışverişini sağlar. Ependim hücresi Mikroglia Merkezi sinir sistemi Merkezi sinir sistemi Merkezi sinir sisteminin boşluklarını örter. Beyin Omurilik Sıvısını (BOS) oluşturur. Sinir doku içerisinde hücresel savunma oluşturur. Hipofiz Bezi: Hipotalamus, çalışmasını düzenler. Bazı bezleri kontorl eder. Ön lob ve arka lobdan oluşur. Hipofizin Ön Lobundan Salgılanan Hormonlar: 1.Büyüme Hormonu STH: DNA eşlenmesini uyarır, RNA ve protein sentezini uyarır, hücre büyümesini ve bölünmesini hızlandırır. 2.Folikül Uyarıcı Hormon FSH: • • Yumurtalık ve testisleri uyararak çalışmasını düzenler. Dişide yumurta oluşumu ve östrojen salgılanması, erkekte sperm üretimini başlatır. 3.Lüteinleştirici Hormon LH: • Dişide ovaryumdan yumurta atılmasını sağlar. (Ovulasyon) • Dişide korpus luteum (sarı cisim) den östrojen ve progesteron salgılanmasını sağlar. Erkekte testesteron üretilmesini sağlar. 4.Tiroid Uyarıcı Hormon TSH: Tiroid bezini uyararak tiroksinin sentezini ve salgılanmasını sağlar. 5.Prolaktin LTH: Annelik iç güdüsünün oluşmasını ve süt üretimini uyarır. Döllenme olursa sarı cisimi uyararak östrojen ve progesteron salgılatır. 6.Adrenekortikotropik Hormon ACTH: Böbrek üstü bezinin kabuk kısmını uyararak hormonların salgılanmasını sağlar. 7.Melanosit Uyarıcı Hormon MSH: Fetal evrede melanosit denilen içinde melanin pigmenti bulunan hücreleri uyarır. Hormon STH LTH FSH,...

Aradığını bulamıyor musun? Diğer derslere göz at.

Knowunity, beş Avrupa ülkesinde 1 numaralı eğitim uygulaması!

Knowunity, Apple tarafından büyük ilgi gördü ve Almanya, İtalya, Polonya, İsviçre ve Birleşik Krallık'ta eğitim kategorisinde sürekli olarak en üst sıralarda yer aldı. Hemen Knowunity'e katıl ve dünya çapında milyonlarca öğrenciyle yardımlaş.

Ranked #1 Education App

İndir

Google Play

İndir

App Store

Knowunity, beş Avrupa ülkesinde 1 numaralı eğitim uygulaması!

4.9+

Ortalama Uygulama Puanı

13 M

Öğrenci Knowunity kullanıyor

#1

Eğitim uygulamaları tablosunda 11 ülkede

900 K+

Öğrenci ders notlarını yükledi

Kararsız mısın? Bizi bir de dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılarımızdan dinle!

iOS Kullanıcısı

Kesinlikle harika bir uygulama, resmen hayatımı kolaylaştırdı.

Stefan S, iOS Kullanıcısı

Uygulama çok basit ve iyi tasarlanmış. Şimdiye kadar aradığım her şeyi buldum

S., iOS Kullanıcısı

Ba-yıl-dım ❤️, çalışırken neredeyse her an kullanıyorum

Alternatif metin:

LH TSH ACTH MSH Endorfinler Hedef yapı Kemikler Meme bezleri Testisler veya yumurtalıklar Tiroid bezi Adrenal korteks Derideki melanositler Beyindeki ağrı reseptörleri Hipofizin Arka Lobundan Salgılanan Hormonlar: 1.Antidiüretik Hormon ADH: • Böbrek hücrelerini etkileyerek suyun geri emilmesini arttırır, su dengesini sağlar. • • Aşırı kan kaybı sonucu kan basıncı azaldığında, düz kasların kasılmasını uyararak basıncı arttırır. Eksikliğinde Şekersiz Diyabet hastalığına neden olur. (Fazla su kaybı) 2.Oksitosin • Düz kasların kasılmasını, doğumdan sonra da emme sırasında sütün memeden akmasını sağlar. Göz: 1.Sert Tabaka: • Göz yuvarlağını dıştan sarar. Gözün iç kısımlarını korur. Kornea • Göz yuvarlağına dayanıklık kazandırır. İris • Göz yuvarlağının ön tarafında ve ortasında incelerek saydam bir yapı kazanit. (Saydam Tabaka Kornea) • Kornea az da olsa ışığı kırar. 2.Damar Tabaka (Koroid): Göz bebeği Mercek • Sert tabakanın altında yer alır. • Gözü besleyen kan damarlarına sahiptir. • Kornea ile iris arasındaki kalan boşluğa ön oda, iris ile mercek arasındaki boşluğa arka oda denir. • Sert tabaka Damar tabaka Ağ tabaka Sarı benek Kör nokta Kan damarları Görme sinirleri Camsı cisim Mercek ile retina arasında kalan kısma karanlık oda denir. Burası jel kıvamında bir sıvı ile doludur. Bu sıvıya camsı sıvı denir. Damar tabakanın iç tarafında koyu renk pigmentli hücreler bulunur, bunlar fazla ışığı emerek çok sayıda görüntü oluşmasını engeller. • İris: Damar tabakanın gözün ön kısmının kalınlaşması ile oluşur. Düz kaslardan oluşan yuvarlak bir yapıdır. Gözün renkli görünmesine neden olur. • Göz bebeği: İrisin ortasında bulunur. Göze ışığın girmesini sağlar. Aydınlıkta küçülür karanlıkta büyür. Bu ayarlanmaya ışık uyumu denir. • Göz Merceği: İrisin arkasında yer alır. İki tarafı dış bükey olan saydam yapıdır. Damar Ağ tabaka tabaka Sert tabaka • • • Göz bebeğinden gelen ışınların kırılmasını ve ağ tabaka üzerinde toplanmasını sağlar. Göz küresine asıcı bağlar ve kirpiksi kaslarla bağlanır. Bu kaslar gözün ön kısmında değişime uğrayan damar tabaka tarafından oluşturulur. Kirpiksi kasların kasılıp gevşemesi sonucunda göz merceği yassılaşır, yuvarlaklaşır. Böylece cisimlerin görüntüsünün retina üzerine net olarak düşmesini sağlar. Buna göz uyumu denir. Uzaktaki bir cisme bakıldığında Göz bebeği büyür. Kirpiksi kaslar gevşer. Asıcı bağlar kasılır. Mercek yassılaşır. 3.Ağ Tabaka (Retinal eğin kırıcılığı azalır. Görüntü ağ tabakaya düşer. Yakındaki bir cisme bakıldığında Göz bebeği küçülür. Kirpiksi kaslar kasılır. Asıcı bağlar gevşer. Mercek yuvarlaklaşır. Merceğin kırıcılığı artar. Görüntü ağ tabakaya düşer. Kirpiksi kaslar Asicı bağlar Kornea Iris Göz bebeği Ön oda Göz merceği Arka oda Camsi Sivi Işığa duyarlı reseptör hücreler ve sinir hücreleri içeren ağsı bir yapıya sahiptir. Çubuk Hücreleri: • Düşük şiddetli işığa, konilerden daha duyarlı olup, renge karşı duyarlı değildir. Koni Hücreleri: • • . • • Renklere karşı duyarlıdır. Parlak ışığın, cismin renginin, bir cismin ayrınıtlarının algılanmasını sağlar. Retinada kırmızı, yeşil ve mavi ışığı algılama özelliğine sahip 3 tip koni hücresi vardır. (Bir grubu bulundurmayan renk körüdür)(Hiç bulundurmuyorsa siyah-beyaz görür {Total renk körlüğü}) Kornea ile göz merceğinden geçen eksenin gözün arkasında retinayı kestiği yerde sarı benek bulunur. Çubuk hücreleri Koni hücreleri Çubuk hücreleri Koni hücreleri Sarı benekte koniler daha çok olduğundan görme daha nettir. Kenarlara doğru gidildikçe retinada koniler azalır, çubuklar artar ve sonunda sadece çubuklar kalır. Bu nedenle yandan gelen cisimlerin önce şeklini sonra rengini algılarız. Duyu nöronlarının aksonları gözün arkasındaki bir nokta da birleşerek göz sinirini (optik sinir) meydana getirir. Göz siniri göz yuvarlağından çıkarak beyne gider. Göz sinirinin göz yuvarlağından çıktığı yerde fotoreseptör bulunmaz. Bu nedenle işığa duyarlı olmayan bu bölgeye kör nokta denir. Kör nokta san beneğin alt kısmında bulunur. Bu noktaya düşen görüntü görülmez Görme Olayı: 1. Işınlar korneada kırılır. 2. Işınlar göz bebeğinden geçer. 3. Işınlar göz merceğinde kırılır. 4. Işınlar retina tabakasında görüntü oluşturur. Bu görüntü ters ve iki boyutludur. 5. Retinadaki görme reseptörleri uyarılır. Bunlar da görme sinirlerinde impulslar başlatır. 6. Impulslar sinirlerle talamusa uğradıktan sonra beynin görme merkezine iletilir. 7. Beyindeki değerlendirmelerden sonra cisim düz, net, üç boyutlu ve renkli olarak görülür. Deri: Derinin görevleri: • Deride farklı uyarıları alabilen çeşitli almaçlar vardır. • • Koruyucu tabaka olarak vücudu sarar. Mikropların vücuda girmesini engeller. • Vücudun su kaybını önler. • Terleme ile vücut sıcaklığının düzenlenmesine ve boşaltıma yardımcı olur. Derinin yapısını epitel doku ve gevşek bağ doku oluşturur. 1.Epitel Doku • Vücudun dışını kaplar. • Vücut boşluklarının ve organlarının içini döşer. Hücreleri arasında boşluk yoktur. • Epitel dokuda kan damarları bulunmaz. Bağ dokudan difüzyon ile beslenir. • • Hücreleri kübik, silindirik veya yassı şekillerde olabilir. Hücreler bulunduğu yere göre farklı görevler üstlenir. Bunlar koruma, emilim, salgı yapma ve duyuları algılamadır. a.Salgi Epiteli: Bez epiteli. Bu bezlerde iki tip salgı üretilir. Dış salgi: Vücut dışınaveya vücut içi boşluklara gönderilir. (Ekzokrin Bez) İç salgı: Kan damarına verilir. (Endokrin Bez) b.Örtü Epiteli: Derinin dış yüzeyi ile mide, ince bağırsak ve kan damarlarının iç yüzeyinde bulunur. c.Duyu Epiteli: Duyu organlarının yapısında bulunur. 2.Gevşek Bağ Doku: G.B. Doku'nun Özellikleri: Vücutta geniş bir alana yayılır. Temel bağ doku, . Diğer doku ve organların arasını doldurur. • Doku ve organlara desteklik sağlar. • • Bulundurduğu kan damarları sayesinde organların beslenmesini sağlar. Farklı özellikte olan hücrelerden ve yoğun hücre arası madde ve liflerden oluşmuştur. G.B. Dokuyu oluşturan hücreler: Fibroblastlar, Melanositler, Makrofajlar, Mast hücreleri, Plazma hücreleri G.B. Dokuda bulunan lifler: Kollajen lifler, Retiküler lifler, Elastik lifler Üst Deri (Epidermis): (Kan damarları yoktur) Korun ve Malpighi tabakasını bulundurur. Çok katlı örtü epitelinden oluşur. Korun Tabakası: Deriyi darbelere ve mikroorganizmalara karşı korur. Parmak uçlarında kalınlaşarak keratinden yapılmış tırnakları oluşturur. Malpighi Tabakası: Korun'un altında bulunur. Burada deriye rengini veren melanin pigmenti sentezlenir. Alt Deri (Dermis): Burada kan damarları, sinirler, duyu reseptörleri, kıl kökleri, elastik ve kollagen lifler, düz kaslar, ter ve yağ bezleri bulunur. Dokunma duyusu: Keskinlik, sertlik - Parmak uçları ve dudakta fazla Basınç duyusu: Mekanik reseptör - Deri altı, derin doku, iç organ duvarları Sıcaklık duyusu: Krausse ve ruffini cisimcikleri ile algılanır Ağrı duyusu: Serbest sinir uçlarıyla alınır Ter bezleri: Dudak hariç tüm vücut yüzeyinde bulunur. Yağ bezleri: Salgılarını keseciklere vererek derinin yumuşak kalmasını sağlar. Kemik Doku: Osteosit hücreleri ve osein ara maddesinden oluşan destek dokudur. Osteositler lakün adlı boşluklarda bulunur. Osein organik (Protein-Esneklik) ve inorganik (Tuzlar-Sertlik) maddelerden oluşur. Kemiğin dış yüzeyini Periost denilen kemik zarı örter. Periostun görevleri şunlardır: • Kemiğin beslenmesi • Kemiğe kan damarı girişi sağlama • Kemiğin kırılma ve çatlamalardan onarılması • Kemiğin enine kalınlaşması 1.Kemik Dokunun görevleri: Vücuda diklik kazandırır. Kaslara ve iç organlara tutunma yüzeyi oluşturur. • İskelet kaslarıyla birlikte hareketi sağlar. • Ca, P, Mg gibi mineralleri depo eder. • Kan yapımında görev alır. • Hayati önemi olan organları korur. a.Sıkı Kemik Doku: (Osteon) Kemiğin her tarafını saran dış kısımdır. • İç içe daireler şeklinde sıralanmıştır lamelli yapıdadır. Lamellerin ortasında Haverts Kanalı yer alır. • ⋅ Bu kanallardan kan damarları ve sinirler geçer. Bu kanalları birbirine bağlayan yan kanallara volkmann kanalları denir. b.Süngerimsi Kemik Doku: (Gözenekli ve süngerimsi yapı) • Gözeneklerin içinde kan yapımında görevli olan kırmızı kemik iliği bulunur. • Uzun kemiklerin baş ve iç kısmında bulunur. Üzeri sıkı kemik dokuyla çevrilidir. Uzun Kemikler: (Kol ve bacak kemikleri) Osteon Havers kanalı Süngerimsi kemik Sıkı kemik Volkmann Periost kanalı Baş kısmı ile gövdesi arasında bulunan epifiz plak bir süre kemiğin boyunun uzamasını sağlar, daha sonra kemikleşir. Kemik Gövdesi - Sıkı - Sarı İlik, Kemik Uçları - Gevşek - Kırmızı İlik, Baş Kısım - Kıkırdak doku Kemikler dıştan periost zarı ile sarılmıştır. Kısa Kemikler: (El ve ayak bileği kemikleri) (Boy ve genişliği eşit kemikler) Kemikler dıştan periost zarı ile sarılmıştır. Kemik kanalı bulunmaz. Yassı Kemikler: Geniş, Kafatası kemikleri, kürek kemiği, kaburgalar, kalça kemiği Düzensiz Şekilli Kemikler: Bazı yüz kemikleri ve omurlar Not: Kemiğin boyca uzaması epifiz plak, enine kalınlaşmasını periost sağlar. Kemik oluşumu: Kemik oluşumunda mineraller, hormonlar ve vitaminler önemli yer tutar. Bunların miktarı paratiroid ve tiroid bezinin hormonları ile ayarlanır. Not: Kemik dıştan içe doğru yapılırken, içten dışa doğru yıkılır. 2.Kıkırdak Doku: Kondrosit adlı hücreler ve kondrin adlı organik maddeden oluşan esnek destek dokudur. Kıkırdak Yapının Görevleri: • Embriyo evresinde iç iskelet olarak vücudu destekler. Kemiklerin uzamasını sağlar. Hiyalin kıkırdak Periost Süngerimsi kemik Kan damarı Süngerimsi kemik Epifiz plak Sert kemik Süngerimsi kemik • • • Kulak, burun, soluk borusu gibi organlara belirli bir biçim verir. Eklemleri dış etkenlere karşı korur. • Kıkırdak dokuda kan damarı bulunmaz. a.Hiyalin Kıkırdak: Şeffaf ve homojen, kollagen lif, Çok fazla hücrede bulunur, soluk borusu, kaburga uçları, uzun kemiklerin baş kısmı ve burun ucu. b.Elastik Kıkırdak: Sarı, çok fazla hücre, elastik lif (ağsı görünüm), kulak kepçesi, dış kulak yolu, östaki borusu c.Lifli (Fibröz) Kıkırdak: Grimsi beyaz renk, çok az hücre, çok miktarda kollagen, uzun kemiklerin eklem yerleri ve omurlar arası Not: Kemiğin boyuna uzamasını sağlayan epifiz plakta hiyalin kıkırdak bulunur. 3.Eklemler: İki kemiğin birleşme yerlerinde meydana gelen yapılara denir. a.Hareketsiz (Oynamaz) Eklem: Kafatası ve yüzdeki eklemler (Alt çene kemiği hariç) Eklem yerleri zamanla kemikleşmiştir. Kemikler birbirine çok sıkı bağlanır. b.Az Hareketli (Yarı Oynar) Eklem: Omurga eklemleri Kemikler birbirine ince kıkırdak doku ile bağlanır. Kemik -Ligament Eklem bağı c.Hareketli (Oynar) Eklem: Kol ve bacak eklemleri İki kemiğin çıkıntısı ve girintisi birbirine uyacak şekildedir. İki kemik arasında sinoviyal boşluk olduğundan kemikler serbest hareket edebilir. Eklem kıkırdağı Eklemlerin ucu kıkırdak ile örtülüdür. (Aşınmayı engeller) Bu boşluğu içten saran sinoviyal zar, kan ve lenf damarlarından eklem sıvısını süzmeye yarar. (Bu sıvı eklemlerin kaygan olmasını sağlar) Eklemlerin üzerinde eklemi koruyan eklem kapsülü bulunur. Eklem sıvısı yalnız oynar eklemlerde bulunur. İnsan İskeleti Kemik Sinoviyal zar Eklem kapsülü Sinoviyal Sivi Diz kapağı Eklem bağı Menisküs kıkırdak a.Baş İskeleti: Kafatası: Hareketsiz eklem, beyni korur Yüz iskeleti: Sadece alt çene kemiği hareketlidir b.Gövde İskeleti: Omurga: Omuriliği korur, dik durmayı sağlar, kaburga ve iç organların bağlanma yeri, omurlardan oluşur 5 bölgeye ayrılır Göğüs Kemiği: Yassı kemiktir, kaburgaları bağlar Kaburgalar: 12 çifttir, kalp ve akciğerleri korur Omuz Kemerleri: Köprücük ve kürek kemiklerinden meydana gelir Kalça Kemeri: Leğen kemiği, kalça, oturga ve çatı kemiklerinden meydana gelir c.Üyeler İskeleti: Kollar ve bacaklar Kas Doku: Kas dokunun uzun hücrelerine kas lifi denir. Hücre zarına sarkolemma, sitoplazmasına sarkoplazma denir. Sarkoplazmada kasılıp gevşeme özelliği kazandıran aktin ve miyozin proteinleri bulunur. (ER, mitokondri gibi organellerde bulunur) Kas Sisteminin Görevleri: Hareket etme, iç organ çalışması, ATP Enerji, Glikozu glikojen olarak depo eder, Isı enerjisi üretir a.Düz Kas: İnce, uzun, mekik biçiminde • Hücre ortasında bir çekirdeğe sahiptir. • Hücreleri birleşerek kas demetlerini oluşturur. Bu demetler bağ dokuyla sarılarak düz kasları oluşturur. • İç organların yapısına katılıp kasılmalarını sağlar • Yorulmaz. İstem dışı çalışır. b. Çizgili Kas (İskelet Kası): Uzun silindir biçimde • Hücreleri birleşerek kas lifini oluşturur. Çok sayıda çekirdek vardır. • İskeleti sarıp hareketi sağlar. • Çok hızlı kasılıp gevşer, çabuk yorulur, kasılma kuvveti fazladır, istemli çalışır. c.Kalp Kası: • Her lifinde 1 veya 2 çekirdek bulunur. • Otonom, istem dışı çalışır. Çekirdekler her lifte ortada yer alır. • Yorulmaz, hücreleri hızlı ve orta kuvvetli kasılır. Çizgili Kasların Yapısı ve Organizasyonu: Tam bir çizgili kas, çok sayıda kas demeti içerir. Her bir kas demeti birbirine paralel olarak yerleşmiş çok sayıda kas lifi içerir. Her bir kas lifi sarkolemma ile çevrilmiştir ve çok sayıda miyofibril içerir. Her bir miyofibril aktin ve miyozin içerir. Aktin, ince ve uzun ipliksi proteinlerdir ; Miyozin, kısa ve kalın ipliksi proteinlerdir. Kasların çizgili görünüşü bu proteinlerin dizilişinden kaynaklanmaktadır. Bantlarda Işığı az kıranı açık renkli görünür bu banda I bandı denir. Bantlarda ışığı çok kıranı koyu renkli görünür bu banda A bandı denir. I'nın ortasında koyu renkli Z bandı vardır. I bandi Kalin filamentler (miyozin) İnce filamentler A bandı I bandi (aktin) Z çizgisi Kasların Kasılma Mekanizması: H bandi Z çizgisi Sarkomer a.Huxley Hipotezi: Kasların kasılırken kısalması, gevşerken uzaması Kasılma Sırasında: (HIZ DARALIR) • Aktin ipliklerin uçları birbirine yaklaşır. • H bandı daralarak görünmez olur. • I bandı daralır. • 2 Z bandı birbirine yaklaşır. • Sarkomer daralır. Gevşeme Sırasında: (KAMA DEĞİŞMEZ) • Aktin ve miyozin proteinlerinin boyu değişmez. A bandının boyu değişmez. • Kasin hacmi değişmez. Not: Kasılma ve gevşeme için gerekli olan enerji ATP'den sağlanır. b.Çizgili Kasların Kasılma Mekanizması: 1.Uyarılma: Kaslar motor sinirler ile uyarılır. Kaslar eşik değerin altındaki uyaranlara cevap vermez, eşik değer ve üzerindeki uyaranlara tam kasılır. (Ya hep ya hiç) Tam bir kasta kasılma: Eşik değer her kasta aynı değildir. 2.Kasılma (Kas Sarsısı): a.Bekleme Evresi: Kasın uyarıldığı an ile kasılmaya başladığı an arasındaki evredir. Kasin boyunda değişim olmaz. b.Kasılma Evresi: Kasın kasılmaya başladığı an ile gevşemeye başladığı an arasındaki evredir. Kasın boyu kısalır, Eni artar, Hacmi değişmez. c.Gevşeme Evresi: Kasın kasılmasının bittiği an ile eski halini almaya başladığı an arasındaki evredir. Boyca uzayarak, ence daralarak eski haline döner. 3.Kasin Dinlenmesi: Dinlenme halindeki kas gevşemiş kastır. Bu evrede kasılma için enerji depolar. Kas Tonusu: Canlı, iskelet kaslarının tümü hafifçe kasılı haldedir. Kas tonusu ölüm ve baygınlık halinde görülmez. Tetanos Kasılması: Kas yüksek değerlerde çok kısa aralıklarla sürekli uyarılırsa kas gevşemeye fırsat bulamaz, uyarma devam ettikçe kasılmış olarak kalır. Kasın Enerji Sağlaması: Dinlenme Halindeki Kas: Kandan alınan glikoz ve yağ asitleri Oksijenli solunumda kullanılır. Oksijenli solunum tepkimelerine glikoz ve yağ asitleri doğrudan, glikojen ise glikozlara döndürülerek katılır. Kasin Kasılması: Kasılma sırasında ATP tüketilirken, üretimi de devam etmektedir. Çünkü kasılmada doğrudan kullanılan tek enerji kaynağı ATP'dir. Hızlı koşmaya başlayan bir insanda: Glikoz ile başlayarak laktik asit oluşumuyla sonuçlanan bu tepkime dizisine laktik asit fermentasyonu denir. Laktik asit hücre zarından kolaylıkla geçerek kan yoluyla kaslardan uzaklaştırılır. Laktik asidin kanda artması beyni etkiler ve yorgunluk hissi oluşur. a> b ise laktik asit fermantasyonu başlar. a, b ve c birlikte olur. tüm canlı hücrelerimizde olur. Sitoplazmada gerçek- leşir. Hem kasılmada hem de dinlenmede olur. Glikoz ✓ Pirüvat 인 olgun alyuvarlar hariç tüm hücrelerimiz- de olur. Mitokondride gerçekleşir. Hem kasılmada hem de dinlenmede olur. CO2 + H2O Laktik asit ✓ iskelet kası hücrelerimizde olur. Hücre masında sitoplaz- gerçekleşir. Yalnız kasılmada olur. ✓d karaciğer ve kalp kası hücrelerinde olur. Yalnız din- lenmede olur. Çizgili Kasların Kısımları: Kemiğe bağlanan kısmına başlangıç kısmı denir. Ekleme bağlanan kısmına sonlanış noktası denir. Bu iki kısım arasındaki bölgeye ise karın kısmı denir. Çizgili kasların kemiklere bağlandığı yerlere tendon denir. Kas başlangıç kısmı Kas karın kısmı - Kasın sonlanış kısmı Tendon Çizgili Kasların Şekilleri: Halka Şekil: Ağız, anüs, göz İğ Şekil: Kol, bacak Yelpaze ya da Yassı: Yüz, sırt, karın Antagonist Kaslar: Çalışırken birbirleri ile zıt çalışan kaslar. Örnek: Kolumuzu kendimize yaklaştırırken bükücübkaslar kasılır, açıcı kaslar gevşer. Sinerjist Kaslar: Aynı anda kasılan veya gevşeyen kaslara denir. Mekanik (Fiziksel) Sindirim: Fiziksel etkileşimleri çözer, yiyeceklerin yüzeyini arttırır, diş kas ve safra tuzları ile olur Kimyasal Sindirim: Besinleri yapı taşlarına ayırır, su ve enzim yardımıyla gerçekleşir Hücre içi sindirim: Lizozomdaki enzimlerle parçalanır Hücre dışı sindirim: Lizozom yok, sindirim enzimleri ile gerçekleşir Ağız: Diş, dil, tükürük bezini bulundurur. Diş; taç, boyun ve kökten oluşur. Ağız içinde dişler sayesinde fiziksel, tükürük sayesinde karbonhidratların kimyasal sindirimi gerçekleşir. Yutak: Yutakta sindirim gerçekleşmez, epiglottis soluk borusunu kapatarak besinlerin soluk borusuna geçmesini engeller. Yemek Borusu: Besinlerin peristaltik hareket ile mideye iletilmesini sağlar. Peristaltik hareket mide ve bağırsak kaslarında da görülür. Yapısında içten dışa doğru örtü epitel, düz kas, bağ dokusu yer alır. Mide: Yapısında içten dışa doğru mukoza, düz kaslar ve periton yer alır. Mukoza midenin kendisini sindirmesini engeller. Salgıları: Pasif olan pepsinojen enzimi salgılanır. Bu enzim HCI tarafından aktif pepsine çevrilir. Gastrin hormonu midenin kendini uyarması ve mide özsuyu salgılamasını sağlar. Görevleri: Depo görevi, Sindirim görevi, İletim görevi: mide sindirimi kısmen tamamlanmış (kimüs) besinleri ince bağırsağa iletir. Kimyasal Sindirimin Gerçekleştiği Yerler: Karbonhidratlar: Ağız-İnce Bağırsak Yağ: İnce bağırsak Protein: Mide-İnce Bağırsak Karaciğer safra üretir, safra enzim değildir. Tuzlu Sıvısı ile yağların fiziksel sindirimini sağlar.